Pages

Subscribe:

About

Gs Blogcu

Labels

30 Aralık 2012 Pazar

Merseyside'da Son Durum



     Liverpool bir sezona daha hüsranla başladı. Roy Hodgson ile yaşanan facianın ardından, Damien Comolli Dalglish'in başına Becali kesildi. Yapılan inanılmaz transferler sonuç vermedi ve yine hüsran yaşandı. Bu sezon da ise Brendan Rodgers ile yine orta sıralara mahkum bir Liverpool izliyoruz maalesef. Neresine dokunsanız elinizde kalıyor. 2 hafta önce Aston Villa ile evinde oynarken Benteke'ye karşı koyamayan L'pool 3-0 yenilmişti rakibine. Bir hafta sonra aynı Aston Villa Chelsea'den 8 yerken -her ne kadar Bale faktörüde olsa- Tottenham'a 4-0 yenilmişti, bu hafta ise yine evinde Wigan'a 3-0 yenildiler. 

     Savunmasında her ne kadar sıkıntılar yaşasa da L'pool'un savunma oyuncularının kalitesi bulundukları durumu yansıtmıyor. Agger, Skrtel, Henrique, Cole gibi isimler takım genel olarak toparlanırsa toparlanacaklardır. L'pool asıl sıkıntıyı orta saha ve özellikle de forvet bölgesinde yaşıyor. Rahat kazanılan QPR maçında da gördükki Liverpool'un herşeyi Suarez. Ligde de 13 gole ulaştı ve en yakın takipçisi 4 golle Gerrard. Şanssızlıkta yaşıyor Liverpool. Benim kendi adıma umutlu olduğum Borini'nin sakatlanması, izlemeyi merakla beklediğimiz Nuri Şahin'in Udinese maçında burnunun kırılması gibi şanssızlıkları da var. Fakat futbol her zaman tabelaya bakar. Tabelanın ise L'pool'a yakışmadığı bir gerçek. 

     QPR maçından önce Brendan Rodgers İngiliz medyasına geleceğimle ilgili sıkıntı duymuyorum demişti. Fakat QPR maçı öncesine kadar topladığı 25 puan kovulan Roy Hodgson ile aynı. Yani aslında bu endişeyi yavaş yavaş hissetmeye başlasa iyi eder. Bununla birlikte aslında umutvari olmak da gerekir, bu konuda ne kadar duygusal davranıyorum bilmiyorum ama ara transfer döneminde ve yaz döneminde de atılacak doğru adımlar ile Rodgers yönetimindeki L'pool'dan umutluyum. 

     Liverpool sevdalılarına son bir haber vererek bitirelim. İngiliz medyasına göre bugün Liverpool Inter'de oynayan Wesley Sneijder için 9,5m poundluk bir teklif yaptı. 

28 Aralık 2012 Cuma

İstanbul Hatırası



Hem Galatasaray'ı hem de Fenerbahçe'yi kendi evlerinde aynı skorlarla hüsrana uğratan Karabükspor'un İstanbul Hatırası t-shirt'ü.

Galatasaray Resmi Site

“Bir Ekmek, Bir Battaniye” kampanyasına Galatasaray’dan Destek

http://www.galatasaray.org/

Luis Suarez'in Burada İşi Ne



Liverpool'un son birkaç sezondur yaşadığı büyük çöküşün sonucunda bazıları Luis Suarez'i görüp onun bu takımda işi ne ? diye sormaya başladılar, cevabı bizzat Suarez'den alıyoruz;

''Daha 4 sene öncesine kadar Play Station'da sırf Gerrard'ı kontrol etmek için Liverpool'u seçerdim, şimdi beraber oynuyorum.''

-Luis Suarez


27 Aralık 2012 Perşembe

Tiyatrocu Özkahya



Eğer bir Türk futbol bloggerıysanız daha yeni açtığınız taptaze blogunuz da ilk kaydınızın da böyle bir konu olması doğaldır. Sonuçta futboldan çok futbolun dışındaki olayların konuşulduğu bir ülkeyiz.

Elbette biz de isteriz, oynanan futbol konuşulsun, takımların altyapılarından çıkardıkları oyuncular üzerine tartışılsın. Tribün şovları konu edinilsin, taraftar sıkıntıları paylaşılsın. Örneğin hangi Galatasaraylı Fenerbahçeli veya Beşiktaşlı bu 3 takımın aynı anda Şampiyonlar Liginde oynadığını görmeyi, Gençlerin, Kayseri'nin, Antep'in UEFA performansını değerlendirmeyi istemez ? Birgün böyle birşey mümkün olabilir mi ? Zor görünüyor ama belki... Fakat bu yalnızca futbolu düzeltmeyle, iyi oyuncular getirmeyle, altyapıya para harcamayla olacak iş değil. İnsanların futbola bakışının, mantalitenin değişmesi gerekir bu iş için. Yani futbola devrim gerekir. Bunun için elimize kadar gelen fırsatı da geçtiğimiz sene tepmiş bulunmamız sanırım bu treni uzun yıllar daha göremeyeceğimiz anlamına geliyor.

Dün akşam saatlerinde de tam da Türk malı bir olay gerçekleşti. TFF'nin 12 maçla cezalandırdığı Meireles'in cezası sonrasında çıkan görüntülerle birlikte 4 maça indirildi. Ceza verildikten sonra yeni bir görüntü ortaya çıktı ki görüntüye göre Meireles hakeme tükürmüyordu. Daha sonra farklı açıdan bir görüntü daha ortaya çıktı ki Meireles hakeme tükürüyor gibi görünüyordu. Benim her iki görüntüden de anladığım şu: Meireles'in hakeme tükürmek gibi bir amacı yok fakat hakeme o kadar hiddetli bir şekilde birşeyler söylüyor ki ağzından tükürükler saçıyor. Hatta tam o sırada Halis Özkahyada yüzüne gelen tükürüğe refleksif olarak tepki veriyor. Konu hep tükürük üzerinden yürütüldü, oysa hakeme edilen küfürler, üzerine yürünmesi, 5 cm kalacak kadar yaklaşma, taraftarı tahrik bunları bir başkası mı yaptı acaba ? Ben cezanın düşürüleceğini hatta düşürülmesi gerektiğini düşünüyordum çünkü istemsiz bir hareket var, fakat ''İsteyerek tükürmediği'' kanısıyla ceza 8 maça indirilebilirdi ki ihtimallerden biriydi. Bu durumda ''Bana tükürdü'' diyen Halis Özkahya için de sorun kalmazdı. Fakat tahkimin bu cezayı 4 maça düşürmesi demek, Halis Özkahya bir yalancıdır demektir.

Bu durumda Halis Özkahya maçtan öne şöyle düşünmüş olmalı; ''Ben bir Fenerbahçe futbolcusuna kırmızı kart veriyim, nasılsa itiraz eder, çok hiddetlenir, üzerime gelir. Tam karşı karşıya iken birden refleksmişcesine yüzümü buruştururum. Sonra kolumla yüzümü silerim. Maçtan sonra da bana tükürdü diye rapor yazar, ceza aldırırım.''  Bu başarısından dolayı Halis Özkahya'yı kutlayıp kariyerine tiyatrocu olarak devam etmesini öneririz sanırım. Ya da bir hakemi daha büyüklerden birinin hırsına, düzenbazlığına ve mafyavariliğine kaybetmiş olmanın acısını mı yaşasak ?