Pages

Subscribe:

About

Gs Blogcu

Labels

27 Ocak 2013 Pazar

Galatasaray-Beşiktaş 2-1

     Süper kupa maçında 10 kişiyle kupaya uzandığımız gibi bu kez de Beşiktaş'ı 10 kişiyle yendik.
     Türkiye'de futbol pamuk ipliğine bağlı oynanıyor. Oyuncuların anlık psikolojileri performansları üzerinde çok etkili. Bunu geçmişte çok gördük. Beşiktaş'ın özünde çok yetenekli kalecisi Fevzi yediği 2 hatalı gol sonrası kendisini toparlayamamıştı. Bu maçta da maçın başında orta saha düzeni tıpkı geçen hafta ki Kasımpaşa maçı düzenindeydi. Emre'nin performansı geçen haftaya nispeten daha iyi de olsa hala Emre'nin kanatta oynadığı bir takımdan kanat organizasyonları adına fazla birşey beklemiyorum açıkçası.
     Maça dönersek maçtan önce Samet Aybaba adeta aklından geçirdiği herşeyi açıkladı. Geçen hafta Kasımpaşa'nın uyguladığını yapmak istiyordu. Alan daraltıp Galatasaray'ı kanatlara yönlendirecek, ani çıkışlarla golü arayacaktı. Fatih Terim ise bu kez ileri uca kanatta da oynayabilen Umut ile ortasahaya dönük oynayan Elmander'i koydu. Samet Aybaba bu iki ismi Terim'in uzun topları indirebilmek adına koyduğunu düşünüyordu fakat bu düşüncelerinden biri olsa da bana göre asıl neden Kasımpaşa maçında ki kanat eksikliğini görüp Umut'u alan daraltma sorununda ortadan hücum içinde Elmander'i düşündü ve Burak'ı kesti.
     Kısmen Terim'in bu düşüncesinin işe yaradığını söyleyebiliriz fakat Galatasaray'ın bulduğu erken gol büyük şans oldu. Sonrasında yakalanan birkaç pozisyon bu golün doğurduğu bir sonuçtu.
     Selçuk'un attığı her top tehlikeli oluyor, ne Melo ne bir başkası... Selçuk bu takımda bambaşka bir adam. Eskiden Alex'in kullandığı her duran topta yüreğim ağzıma gelirdi, şimdi Selçuk'un kullandığı her duran topta sevinmek adına kendimi hazırlıyorum. İkinci golüde onun ortasına Riera'nın güzel kafa vuruşu ile bulduk.
     İkinci yarı başladığında artık herkes 3. golü kim atar ve Sneijder ne zaman oyuna girer sorularına yoğunlaşmıştı ki bir duran top ustası daha sahaya çıktı. Fernandes'in ortasında Beşiktaş'ın adeta golcüsü haline gelen Sivok golü attı.
     Sivok'un golü bile Galatasaray taraftarını ve futbolcularını endişelendirmedi fakat bu takımın en büyük rakibi kendisidir en büyük düşmanı da... Felipe Melo için bu sezonun çok önemli olduğunu söyler dururum bu performans la kalamayacağını da düşünüyorum demiştim. Fakat artık bugün yaptığı hareket bardağı taşıran damlaydı ve liderliğe malolabilirdi. Felipe Melo bu sezonun sonunda artık kendisine kulüp aramaya başlayacaktır. Sene başında çekilen onca sıkıntınında nasıl avantaja dönüştüğünü görüyoruz çünkü göndermek için uğraşma zahmetinden kurtulmuş oluyoruz.
     Sneijder'in performansını yorumlamaya gerek yok, performans sergilemek için girmedi, maç alışkanlığı kazanmak ve taraftarın huzuruna çıkmak için girdi. Sadece oyuna erken alındığını düşünüyorum. Zaten Terim'in bu maçta ki değişikliklerine özellikle takımı santraforsuz bırakmasına anlam veremedim. Takım santraforsuz kaldıktan sonra hayatında ilk defa maç izleyen biri bile o dakikadan sonra Galatasaray'ın gol atamayacağını oyundan görmüştür.
     Felipe Melo yüzünden çok kolay geçecek bir maçın son anlarını çok zor geçirdik. Ayrıca Drogba ve Toure diyorlar. Bilmiyorum neler oluyor bu isimler nasıl geliyor, gelirse ne yapar. Ama sorun bitmiyor. Amrabat belirsizliği ile muhtemel bir kanat ve artık Melo yerine bir Selçuk'a partner arayışı da başlayacak.

0 yorum:

Yorum Gönder